Dünya genelinde sık görülen bir kanser türü olmasının yanı sıra, özellikle yaşam kalitesini doğrudan etkileyen semptomları ve tedavi süreçleriyle dikkat çeker. Çoğunlukla 50 yaş üzerindeki kişilerde daha sık görülse de çocukluk çağında bile ortaya çıkabilir.
Mesane kanseri, tüm kanser türlerinin yaklaşık %3'ünü oluşturarak her yıl yüz binlerce kişiyi etkilemektedir. Sigara kullanımı, mesane kanseri vakalarının yaklaşık %50’sinden sorumludur. Erken teşhis edildiğinde tedavi başarısı oldukça yüksek olmasına rağmen, belirtilerin göz ardı edilmesi durumunda ilerleyici ve yaşamı tehdit edici hale gelebilir.
Mesane Kanseri Nedir?
Mesane kanseri, idrarı depolamakla görevli olan mesanenin iç yüzeyindeki hücrelerde meydana gelen bir kanser türüdür. Mesane, karın alt bölgesinde yer alan ve böbreklerden süzülen idrarın dışarı atılmadan önce biriktiği kas yapılı bir organdır. Mesane duvarını oluşturan farklı katmanlar arasında en sık kanser gelişen bölge, mesanenin içini kaplayan “üreteryal hücreler” tabakasıdır.
Mesane Kanserinin Nedenleri
Mesane kanserinin oluşumunda birçok farklı etken rol oynar. En önemli nedenlerinden biri tütün kullanımı yani sigara içmektir. Araştırmalar, tüm mesane kanseri vakalarının yaklaşık yarısının tütün kullanımıyla ilişkili olduğunu göstermektedir. Mesleği gereği boya, deri, petrol, metal, lastik gibi kimyasallara maruz kalan kişilerde bu kanserin oluşma riskinin arttığı bilinmektedir.
Mesane Kanserinin Belirtileri
Mesane kanserinin en yaygın ve ilk fark edilen belirtisi idrarda kan görülmesidir. Ancak kan miktarı her zaman gözle görülür olmayabilir, bazen laboratuvar testlerinde saptanabilir. İdrar yapma sırasında ağrı, yanma veya rahatsızlık hissi mesane kanserine işaret edebilir. Sık sık idrara çıkma veya aniden idrara gitme ihtiyacı hissedilebilir. Mesane kanserinin ilerlemesiyle birlikte genel yorgunluk, halsizlik ve açıklanamayan kilo kaybı gibi belirtiler görülebilir. Kanser ilerlediğinde pelvik bölgede veya alt karında ağrı hissedilebilir.
Mesane Kanseri Teşhisi Nasıl Yapılır?
Mesane kanseri teşhisi, genellikle idrarda kan görülmesi (hematüri) veya sık idrara çıkma gibi şikâyetlerle başvurulan doktor muayenesi sonrası gerçekleşir. İlk olarak, doktor hastanın tıbbi öyküsünü dinler ve fiziksel muayene yapar. Ardından teşhisi doğrulamak için aşağıdaki yöntemler uygulanır:
İdrar Tahlili: İdrarda kan, enfeksiyon veya kanser hücreleri aranır.
Sistoskopi: İnce bir kamera yardımıyla mesane içi görüntülenir. Şüpheli alanlar belirlenirse biyopsi alınır.
Biyopsi: Alınan doku örneği laboratuvarda incelenerek kanser varlığı ve türü belirlenir.
Görüntüleme Teknikleri: Ultrason, BT (Bilgisayarlı Tomografi) veya MR (Manyetik Rezonans) gibi yöntemlerle tümörün boyutu ve yayılımı değerlendirilir.
Mesane Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?
Mesane kanseri tedavisi, hastalığın evresine, tümörün türüne ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Erken teşhis edilen vakalarda tedavi genellikle daha az invaziv yöntemlerle yapılabilirken, ileri evrelerde daha kapsamlı yaklaşımlar gerekebilir.
Erken evredeki mesane kanserlerinde, en yaygın tedavi yöntemi transüretral rezeksiyon (TUR) işlemidir. Bu yöntemde, idrar yolundan yerleştirilen ince bir cihaz yardımıyla tümör kazınarak mesaneden çıkarılır. Tümörün mesane duvarına yayılmadığı durumlarda bu tedavi genellikle yeterlidir.
Daha ileri evrelerde, radikal sistektomi adı verilen cerrahi işlemle mesane tamamen çıkarılır. Bu durumda, hastanın idrarını dışarı atabilmesi için yapay bir mesane veya stoma oluşturulması gerekebilir.
Cerrahi müdahaleye ek olarak, hastaya kemoterapi veya radyoterapi uygulanabilir. Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ilaç kullanırken; radyoterapi, kanserli dokuyu hedef alan yüksek enerjili ışınlarla tedavi sağlar.
Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmek için immünoterapi yöntemlerinden biri olan Bacillus Calmette-Guérin (BCG) tedavisi, mesane kanseri tedavisinde etkili bir seçenektir.
Tedavi sonrası düzenli kontroller ve yaşam tarzı değişiklikleri, kanserin tekrarlama riskini azaltmada kritik öneme sahiptir. Erken teşhis ile tedavi başarı oranları oldukça yüksektir.